Hayalim bir gün Madonna gibi 'dans etmek'

Pop müziğin melez şarkıcısı Atiye, önce Türkiye’yi, ardından yurtdışını fethetmeyi planlıyor.Güzel şarkıcı, ‘Eğer kendi ülkemde yeterince başarılı olursam, yurtdışına açılıp sesimi duyurmammümkün olabilir’ diyor.
Atiye kendi deyimiyle melez bir kadın. Henüz 20 yaşında ve 80’lerin moda anlayışını seviyor. Magazinden hayli korkuyor.
İlk albümünü 17 yaşında yapan Atiye, geçtiğimiz günlerde çıkardığı ikinci albümüne de kendi adını verdi. Müzik tarzı tıpkı kendisi gibi melez. Albümünde oryantalist bir tavır sergiliyor ama diğer tüm müzikal tınılardan bulabilmeniz de mümkün. R&B, rock, reggae ve pop karması albümüyle dinleyiciyi yormamayı başarmış. Notalarının arkasında ise pop müziğin usta isimlerinden İskender Paydaş ve Murat Çekem var. Almanya’da doğan, Amerika’da yaşayan, ailesinin işi nedeniyle ülkeden ülkeye gezen Atiye ile Suada’da buluştuk. Son iki yılını Türkiye’de geçiren güzel şarkıcı İstanbul’da yaşamaktan çok mutlu. Atiye, Türkiye’den ancak çok üst düzey bir müzik kariyerine ulaştığında veya İngiltere’de albüm yaptığında ayrılabileceğini söylüyor.
- İçinize kapanık bir haliniz var. Yanılıyor muyuz?
Aslında çok neşeli bir insanım. Türkçeyi tam olarak kavrayamadım. Belki bu yüzden böyle bir izlenim yaratıyor olabilirim. Geçer zamanla.
- 17 yaşında (üç yıl önce) albüm yaptınız. En iyi çıkış yapan müzisyen ödülünü aldıktan sonra bir daha sizi kimse görmedi?
Okuyordum çünkü. Derslerime zaman ayırmam gerekiyordu.
O yüzden yaptığım albümle ilgilenmedim.
- İlgilenemeyecekseniz neden albüm yaptınız ki?
Çok istedim, bekleyemedim sanırım. Ama iyi oldu, ilk albümde çok hata yapmıştım bu albümle birlikte düzelttim hepsini.
- Yeni albümünüz sizin için ne ifade ediyor?
Müziğe ilk adım. Çok şey başaracağıma inanıyorum. Sadece biraz sabretmem ve çok çalışmam gerekiyor.
- Kendiniz için “Ben de, müziğim de melez” diyorsunuz, nereden geliyor bu melezlik?
Annem Alman, babam Türk. Bir kere buradan bir melezlik var. Bu yaşıma kadar ailemin işi nedeniyle sürekli kent ve ülke gezdik. Bizim evde de çok çeşitli müzikler dinlenirdi. Dolayısıyla her ülkenin müzik kültüründen bir şeyler almayı ihmal etmedim. Ortaya güzel bir şey çıktı.
MICHAEL’IN ÖLÜMÜNE ÇOK AĞLADIM
- Giyim kuşam 80’lerden. Seviyor musunuz o yılları?
Evet 80 benimiçin güzel bir kuşak.Müziği, dansı,moda anlayışı
hoşuma gidiyor.
- Michael Jackson’ın ölümü sizi de çok etkiledimi?
Fazlasıyla… Benim için Michael Jackson çok şey ifade ediyordu. Çok ağladım. En büyük hayallerimden birisi Madonna ve Michael Jackson ile dans etmekti. Artık sadece Madonna ile dans etme şansım kaldı.
- Kıyafetlerinizin tümünü 80’lerden mi seçiyorsunuz?
Evet. Yeni markalardan da ürün alıyorumama onlar genelde
tamamlayıcı ürünler oluyor.
- Etek giymekten çekiniyormuşsunuz…
Mini etek ve elbise giymekten hoşlanmıyorum.
- Bacaklarınızın çarpık olduğunu düşünebilirler ama…
Gayet düzgün bacaklarım var ama aşırı dekolte kıyafetleri sevmiyorum. Henüz buna hazır bir toplum değiliz. Yani televizyonda gördüğümüz şeylerle sokakta gördüğümüz şey aynı değil. Sokakta işler o kadar rahat yürümüyor.
SEVGİLİM OLSA SAKLAMAM
- Bir süredir İstanbul’dasınız. Düzeninizi kurabildiniz mi?
Evet, burada çok mutluyum. Ben evcimen bir kadınım. Özel bir gün olmadığı takdirde dışarı çıkmam. Dışarı çıktığımda ise parka gidiP yürüyüş yaparım bol bol.
- Yaşınıza göre sakin bir hayat…
İçimden bu geliyor. İnsanlar parkta yürümeyi çok sıkıcı bulabiliyor ama ben yürürken kendimi iyi hissediyorum. Sigara da içmiyorum. Çok nadir zamanlarda kırmızı şarap içiyorum.
- Burada ailenizle mi yaşıyorsunuz?
Hayır. Annem Almanya’da, babam İzmir’de, ben İstanbul’da yaşıyorum.
- Sevgiliniz var mı?
Hayır yok. Olduğu zaman asla saklamam. Birini sevmek saklanacak bir şey değil. Bir erkek seninle birlikte olsa ve bu ilişkiyi gizlese üzülmez misin?
Alıntıdır: HaberTürk